IQNA

Kur’an-ı Kerim’de ayrıntılı olarak ele alınan ibadetlerin başında hac gelmektedir. Meşakkatli bir ibadet olan hac, geçmişten günümüze sağladığı kadim bağlantıları, insanın kendisini anlama arayışı ve daha nice hikmetleriyle tam anlamıyla bir olgunlaşma yolculuğudur. Evrensel nitelikleriyle bilinen hac ibadeti; bedenî, ruhî ve sosyal açıdan pek çok hikmetleri içinde barındırmaktadır. Hz. Âdem ile ilk temelleri atılan, Hz. İbrâhim ile sistemleşen ve Hz. Muhammed ile kemale ulaşan söz konusu ibadet, kulluk sınavının önemli bir dönüm noktasını teşkil etmektedir.

Allah Kabe’nin taşlarının en cazip ve ilginç taşlardab seçebilecek iken basit ve sade olanları tercih etmiştir. Ne kadar basitse saflığa da o kadar yakındır. Kabe İslam’ın bayrağıdır. Bayrak bir bez parçasından başka bir şey değildir ama güçlü bir ordu onunla gurur duyar ve canını bile bu uğurda verir. Hac hakkında ne söylenebilir? Sırlarının ve ehkamının sınırları yoktur.

Mekke başka yerlerdeki gayretle eşdeğer olan bir uyku mekanıdır. Orada secde etmek Allah yolunda şehit olmak gibidir ve anlaşılması kolay değildir. Bu manevi ibadetten insanın  alması gerekenleri almaması ne üzücüdür.

Mekke “ümmü’l kurâ” yani bütün şehirlerin anasıdır. Vahyin indiği güvenli bölgedir. Bir anne nasıl çocuklarını besliyorsa Mekke de dünyanın tüm çocuklarına ve bölgelerine güvenlik ve risaletini ulaştırmalıdır.

Hac sırasında her zaman insanlar güven içindedir. Bu güvenliğin tüm zaman ve mekanlara yayılması gerekir. Orada herhangi bir tehdişt olmamalı ve silah taşınmamalıdır. Av orada güvendedir ve avcıya avın gösterilmesi de caiz değildir.

Mekke’de Allah’a tapanlar biraraya gelmiş ve putların kırılmasıbize bu konuda pek çok ders verir. Ebu Zer’lerin ve İmam Hüseyin’nin feryatları Kabe’nin yanından yükseldi. İmam Zaman’nın kıyamıda buradan başlayacak.

Hac ve tavafta bulunanlar şunlardır:

Hac basitliktir formalite değil,

Hac durmak değil harekettir

Hac hatırlamaktır gaflet içinde olmak değil.

Hac Doğuya ve batıya değil, Allah’ın emirlerine uymaktır.

Hac fısk u fücur yani dinden uzaklaşma ve günahkarlık yeri değil,

Hac aftır. Cimrilik yeri değildir.

Hac haram olanı terk etmek ve haram işlememektir.

Hac  kibir ve övünme değil, tevazu yeridir.

Hac ayrımcılık ve ayrıcalık değil, kardeşlik ve eşitlik yeridir.

Bir kimsenin Allah’ın, Peygamber’in ve masum imamların misafiri olması ve bütün günahlarının bağışlanmasından daha büyük nimet olabilir mi? Kısaca  Hac, insanın hayatı boyunca yaptığı en önemli ve yapıcı yolculuktur.

Hac milyonların güvenli bir alanda toplanması yakarışlarla kafirlerden beraet ettiklerini ilan ettikleri ve İslam tarihinin önemli olaylarının gerçekleştiği yerleri ziyaret ettikleri yerdir.

Allah’ım!  Bize sana ibadet etme ve kul olmanın lezzetini tattır. Kabe’yi ziyaret etmeyi nasib eyle.

Muhsin Kıraati’nin “Hac “ kitabından alıntıdır.